1 |
İlk olarak 1919'da mimar Walter Gropius tarafından Almanya'da
kurulan Bauhaus'da temellenmiş bir yaklaşım olan Temel Sanat ve
Tasarım, Bauhaus'da işlevselliğin ve zanaatın pratik, yaşamsal alana
dâhil edildiği, sanat ve tasarımın iç içe geçtiği bir anlayış olarak
benimsenmiş, mimari prensiplerin öncelikli olarak uygulanması amaç
haline gelmiştir. |
|
|
2 |
Ton Çubuğu; renklerin tam beyazla tam siyah arasındaki koyuluk
farklarının değerlerinin, bir derecelendirme çubuğu üzerinde eşit
olarak değişmesini ve tonların bir oran içinde azalmalarını temsili
olarak gösteren bir şerittir. Ton: Resimde ton deyimi öteden beri
kullanılagelmiştir. Nesnelerin ışık alan alanları ile gölgede kalan
alanları arasında kalan kısımları hassas bir geçişle birbirine bağlayan
değerlerin hepsine ton denir. Açıktan koyuya doğru yumuşak bir geçiş
sağlayan orta ton değerleri, çizim kalemi ile yapılan bir çalışmada
grinin tonları olarak görülür. |
|
|
3 |
Yatay ve düşey-dikey öğelerle, birbirini doksan derece kesen
çizgilerle oluşturulan kompozisyonlar genel olarak durağanlık,
hareketsizlik hissi verir. Bu tür kompozisyonlara statik kompozisyon
denir. Eğri çizgilerin yanı sıra düz olsa da çapraz-diyagonal
çizgilerden oluşan ve hareket çağrışımı yapan öğelerle kurulan
kompozisyonlar ise dinamiktir. Bir çizgi eğilip büküldükçe dinamizmi
de artar. Kompozisyon kurulurken kullanılan nokta ve çizgi gibi
öğelerin aralarında dengeli bir ilişki kurulmalı, yüzey üzerinde boş ve
dolu, negatif ve pozitif alanlar arasında uyum sağlanmalıdır.
Kompozisyon, nokta, çizgi, yön, biçim, aralık, doku, değer, hareket
gibi birçok öğenin belirli bir düzen dahilinde bir araya getirilmesi ile
kurulur. Kompozisyon oluşturulurken bütüne hizmet eden parçaların
aynı zamanda birbirleri ile de uyumlu olmaları, bütün içinde çeşitlilik
oluşturmaları sağlanmalıdır. |
|
|
4 |
Çizgi, sanatta ve yaşamda içerdiği anlatım gücüyle ince, kalın, düz,
kesik, doğru, eğri, dalgalı, kırık vb. şekilleri ile yineleme ya da karşıtlık
duygusu uyandırarak iç benliğin, duygu ve düşüncelerin, inançların
dışa aktarımı amacıyla kullanılır. Bir tasarımda çizgiler arasındaki
boşlukların değişik renk ve tonlarla boyanması ise hacim, ağırlık,
doku, mekân içindeki konum gibi nitelikleri ortaya koyar. Plastik
sanatlarda ritim kavramı da sanat eserinin yaratıcısı ve izleyicisi olan
insan tarafından, kendi duygu, düşünce ve aktarım kapsamında
algılanır. Çünkü her insanın algı yetisi ve algıladığını aktarma yetisi
farklıdır. Temel tasarım uygulamalarında çizgilerin yan yana, alt alta
ve üst üste gelmesiyle nesnenin soyut ya da somut dokusal özelliği
oluşmaktadır. |
|
|
5 |
Doku (Tekstür) Doğadaki tüm nesnelerin ve varlıkların görme,
dokunma duyularıyla kavranabilen, iç yapılarının işlevsel özelliklerini
dışa vuran yüzeysel etkilerine “Doku” (Tekstür) denir. İçi sınırlayan
varlıkların dış yapı durumudur. Bu, doğanın yapısal bir özelliğidir. Her
varlığın karakteristik bir dış yapı oluşumu vardır. Objelerin dış
görünüşlerindeki ayrıcalıklarını sağlayan dokusal yapı farklılıkları,
dokusal yüzeylerin oluşumunu ve tanınıp ayırt edilmesini sağlar.
Örneğin; çeşitli ağaçlar dokusal yapılarındaki karakteristik farkları
nedeniyle tanınıp ayırt edilmektedir. Yüzey ne tipte olursa olsun parça
ile bütün arasında birtakım temel bağlantılar bulunabilir. Doku,
birbirine eş ya da birbirini tamamlayan birim biçimlerin belli
sistemlerle yan yana gelmesinden oluşur. Dokular yüzeyleri oluşturur. |
|
|
6 |
Yapay dokular, insanın bilgi, emek ve teknikle işleyerek estetik
tasarım kaygılarıyla yaptığı görsel yüzey değerlendirmesidir. Yapay
doku oluşturmada sonsuz sayıda birim biçim olanaklarından
yararlanarak, yine birbirinden farklı tasarımlar gerçekleştirilebilir.
Yapay doku, insan eliyle üretilen nesnelerin dokularıdır. Ancak çeşitli
kullanım amaçları için imal edilmiş ürünlerin dokuları yapay olsalar da
sanat ürünleri için konunun dışındadır. Örneğin, giysi olarak örülen
kazağın dokusunun sanatla ilgisi yoktur. Dokuma ve örme tekniğinin
olanakları ile estetik kaygılar taşıyan yeni doku tasarımları ise güzel
sanatlar açısından yapay doku olarak değerlendirilir. |
|
|
7 |
Kolaj; “(Fransızca collage: “yapıştırma”), yapıştırma resim olarak da
bilinir, görsel sanatlarda gazete kağıdı, kumaş ve duvar kağıdı gibi
buluntu nesnelerin bir pano ya da tuvale çoğunlukla da boyanmış
yüzeylerle birlikte kullanılması” demektir. Ayrıca, bu sanat tekniği;
elde bulunan farklı türlerde basılı, çizili veya fotoğrafik malzemenin
kullanılarak, yüzeyde yeni bir kompozisyon elde edilmesi olarak ifade
edilir. Böylece, ilk başta sanat malzemesi olmayan nesneler, sanatsal
ve estetik kurallar çerçevesinde bir araya gelerek sanat eseri haline
gelmektedir. Sanatsal alanlarda karşımıza çıkan bu kelime, teknik
bakımından resim alanına giren uygulamalardan ilk akla
gelenlerdendir. Gerek yapım süreci, gerekse kullanılan malzemeler
bakımından kişiye farklı tercihler sunması, ilgi gören bir teknik
olmasını sağlamıştır. Öte yandan farklı yaş gruplarına yönelik beceri
ve kazanımlar sağlaması açısından, kolaj tekniği, öğrenim çağındaki
bireylerin de, zihinsel ve yaratıcılık becerilerinin gelişimine katkı
sağlayarak, düşünme, inceleme, gözlem, karar verme ve problem
çözme sürecine de yardımcı olmaktadır. |
|
|
8 |
VİZE |
|
|
9 |
Kolaj Proje çalışmasında, 35.50 cm boyutlarında resim kağıdına, kağıt
ortalanarak, kompozisyona göre kare yahut dikdörtgen bir kadraj
çizilecektir. Cetvel ve hb resim kalemi kullanılacak; fazla
bastırmadan, düzgün bir kare çizilerek kadraj alınacaktır. (Yan
tutulduğunda kağıdın üst ve alt kısmında yaklaşık 2,5 cm, sağ ve sol
kısmında ise belirlenen kadraja göre en az 2,5 cm boşluk
bırakılacaktır.) Çalışma bu kadrajın içinde gerçekleştirilecektir. Bristol
kağıt kullanılacaksa kağıdın mat tarafı kullanılmalıdır. Kolaj çalışması
siyah-beyaz gerçekleştirilecektir. Görseller elle yırtılabileceği gibi
makasla da kesilebilir. Daha önce açıklanmış olan temel tasarım
ilkeleri göz önünde bulundurularak kompozisyon kurulacaktır.
Çalışmada tipografik öğeler de yer almalıdır. Yapıştırılacak parçalar
farklı büyüklüklerde olmalı, bu parçaların kompozisyonda bir ritim
oluşturacak biçimde, dengeli yerleştirilmesine özen gösterilmelidir. |
|
|
10 |
Sivri uçlu fırçalar ve çini mürekkebi ile yapılan Lavi, Rönesans’dan
itibaren kullanılan bir tekniktir; Leonardo da Vinci ve Botticelli gibi
büyük ustalar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Lavi, sulu boyaya
bezeyen bir tekniktir. Kağıt tamamen ıslatılabileceği gibi kuru yüzey
üzerine de çalışılabilir. Mürekkep ıslak kağıt üzerinde dağıldığında,
kendiliğinden ortaya çıkan etkileyici tonal alanlar elde edilebilir. Kuru
zeminde ise daha çizgisel etkiler elde etmek mümkündür. Doğaçlama
yapmaya uygun bir tekniktir. Guaj boyanın aksine transparandır; su
ile inceltildiği gibi farklı tonların elde edilebilmesi için de su kullanılır.
En açık alanlar için kağıdın beyazından yararlanılır. Çalışmaya
başlamadan önce birkaç tane su kabında farklı ton çeşitleri elde
edilmelidir. Çok az bir miktar mürekkep bile çok koyu sonuçlar
verebileceği için öncelikle boş bir kağıt üzerinde mürekkeple birkaç
deneme yapılmalıdır. |
|
|
11 |
Black Square Problem-Siyah Kare Sorunu, grafik tasarım dilini
anlamanıza yardımcı olacak çeşitli tasarım problemlerinden biridir.
Görsel iletişim oluşturmak için tasarım ilkelerini kullanarak kendinizi
ifade etmenizi sağlar. Çalışmada sadece siyah kareler kullanılarak en
iyi grafik görüntüsü oluşturulmaya çalışılır. Tasarımlar, kavramların
her birinin anlamını ifade eder: bold-cesur, tension-gerilim, orderdüzen,
playful-eğlenceli, cogested-sıkışmış ve increase-artış. Sadece
kare kullanmak bu kadar farklı kavramı ifade etmek için elbette sınırlı
bir imkan sunar; ancak kareler tasarım ilkeleri kullanılarak daha
kapsamlı bir hale getirilebilir. |
|
|
12 |
Başarılı bir çözüm oluşturmak ve grafik dağarcığınızı genişletmek için
Black Square ilkelerini kullanarak adeta geometrik bir deyim
oluşturmanız gerekir. Bu, kırpma, kadraj belirleme, üst üste bindirme,
espas ve yanılsama, boyut, yön, yerleştirme, perspektif ve pozitifnegatif
alanların ilişkilerini içerir. Amaç, kısıtlı bir biçimle orijinal bir
kompozisyonu estetik olarak tasarlayabilmektir. Kompozisyon,
tasarım ilkelerinin ve bir sanat eserindeki sanatsal unsurların toplam
düzenlemesidir. Estetik olarak tasarlanmış sanat eserleri, tasarımın
göze hoş gelmesi niyetini içerir. |
|
|
13 |
Doğayı gözlemleme, analiz etme ve sentezleme sistematiği içinde
belirli kavramların zihinde oluşturduğu imgelerin görselleştirildiği,
yüzeye gelen kompozisyonlarla siyah-beyaz çalışmalar
gerçekleştirilecektir. Doğadan yola çıkarak tasarımlar
gerçekleştirilmesi, düşüncenin nesnelleşmesi sürecinde öğrencinin
hayal gücünün geliştirilmesine yönelik bir çalışmadır. |
|
|
14 |
Tekrar- 13 hafta boyunca anlatılmış olan konuların tekrarı yapılır.
Dönem boyunca yapılan çalışmalar gözden geçirilerek rötuş yapılır. |
|
|
15 |
FİNAL |
|
|